Bugun...


ASLI DÖNMEZ

facebook-paylas
"KIRMIZI ALTLAR VE DENİZLERİN DERİN SIRLARI"
Tarih: 17-12-2024 23:59:00 Güncelleme: 26-12-2024 23:02:00


"KIRMIZI ALTLAR VE DENİZLERİN DERİN SIRLARI"

Bazen sahilde yürürken ya da limanda bir geminin alt kısmına baktığınızda aklınıza şu soru gelmiş olabilir: “Neden bu gemilerin altı hep kırmızı? Bir moda akımı mı, yoksa denizin altındaki balıklar için mi şık görünmek istiyorlar?” Ah, keşke durum bu kadar basit ve eğlenceli olsa! Ama işin aslı hem tarihsel, hem bilimsel, hem de biraz pragmatik.

Gelin, bu “kırmızı diplerin” hikâyesine bir göz atalım.

Denizden Gelen Tehditler: Kabuklu Mafya Ve Alg Çetesi

Eskiden, gemiler ahşaptan yapılırmış. Denizin altı ise tam bir kaotik ekosistem! Geminin alt kısmına musallat olan midyeler, yosunlar ve diğer deniz canlıları, gemiyi adeta bir "deniz otobüsüne" çevirirmiş. “Beyler, gemi geçiyor, gelin yapışalım!” diye toplanan bu tayfa, geminin hızını yavaşlatır, yakıt tüketimini artırır ve en kötüsü, ahşap gövdeye zarar verirmiş.

Bu tehditlerle başa çıkmak için denizciler yaratıcı çözümler aramış.

İlk çözüm? Bakır!

Bakırın toksik yapısı, bu deniz "işgalcilerini" caydırıyormuş. Ancak bakır pahalı ve zor işleniyormuş. Derken devrim niteliğinde bir buluş ortaya çıkmış: "Antifouling" (kirlenme önleyici) boyalar. Bu boyalar, deniz canlılarını uzak tutan kimyasallar içeriyor ve genelde kırmızı bakır oksitten yapılırmış. İşte, o zamanlar başlayan bu kırmızı gelenek, modern gemicilikte de varlığını sürdürmeye devam etmiş.

Kırmızı: Sadece Kimya Değil, Aynı Zamanda Bir Stil!

Şimdi teknoloji ilerledi, antifouling boyaların farklı renk seçenekleri de var. Ama gemicilik sektörü geleneklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Bir geminin alt kısmını kırmızı boyamak, adeta “Bakın, ben eski deniz kurtlarının torunuyum!” demek gibi bir şey. Ayrıca, kırmızı deniz suyunun içinde diğer renklere göre daha kolay fark edilir. Bu da güvenlik açısından artı puan!

Modern Toplum Ve Denizlerin Mesajı

Şimdi bunu modern bir toplum açısından düşünelim: Gemilerin kırmızı altları, aslında bize bir şey öğretiyor. Hayatta da bazen "kırmızı antifouling" kullanmamız gerekebilir. Yani, hayatın zorlayıcı "midyelerine" karşı kendi koruyucu katmanlarımızı oluşturmalıyız. Belki bu bir mizah duygusu, belki bir kahve molası, belki de toksik insanlara karşı bir mesafe koymak. Kendi kırmızı çizgilerimizi çekmek, tıpkı gemiler gibi, bizi dalgalı sularda daha hızlı ve güvenli tutar.

Sonuç: Denizde De Hayatta Da Hazırlıklı Olmak Şart

Görünüşte basit bir gelenek gibi görünen kırmızı alt boyası, aslında tarihin, bilimin ve biraz da pratikliğin bir birleşimi. Ama aynı zamanda, hayatımızın “deniz altında” kalan ve gözden kaçan yanlarını korumak için yapılmış ince bir dokunuş. Belki de bu yüzden, gemiler gibi bizde kendimizi biraz “kırmızıya boyamalı” ve içimizdeki antifouling’i bulmalıyız.

Ve unutmayın, hangi rüzgârla sürüklenirseniz sürüklenin, altınızdaki "koruma katmanını" ihmal etmeyin!

Hayat sizi dalgalı sularda hızla ilerletmek için biraz antifouling, biraz da mizah ister diyerek sizi yazımla baş başa bırakıyor ve “Aslı’nda ne çok şey var bilmediğimiz” köşeme bir sonraki yazımı hazırlamak için izninizi istiyorum…





YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI