Bugun...



ASLI DÖNMEZ KÖŞE YAZISI E=mc²

ZAMAN, İLİŞKİLER VE BİR PARÇA E=mc² Einstein bir gün oturmuş, “Zaman görecelidir,” demiş. O an, insanlık için sadece bir cümle değil, tüm evreni yeniden düşünmeye başlamanın miladıydı

facebook-paylas
Tarih: 24-10-2025 06:41

ASLI DÖNMEZ KÖŞE YAZISI   E=mc²

ZAMAN, İLİŞKİLER VE BİR PARÇA E=mc²

Einstein bir gün oturmuş, “Zaman görecelidir,” demiş. O an, insanlık için sadece bir cümle değil, tüm evreni yeniden düşünmeye başlamanın miladıydı. Çünkü Einstein’ın dediği şey basitti ama sarsıcıydı: Zaman sabit değildir; hızla, hareketle ve bakış açısıyla değişir. Işık hızına yaklaştıkça zaman yavaşlar. Kütle artarsa uzay-zaman bükülür. Kısacası evrenin dokusu sabit bir masa örtüsü değil, biraz fazla çay dökülmüş bir sofra bezi gibiydi her şey eğilir, bükülür, yeniden şekillenir.

Ama şimdi dönüp 2025’e bakalım. Artık zamanı ışık değil, Wi-Fi hızı belirliyor. Einstein “hız arttıkça zaman yavaşlar” demişti; bugün “internet yavaşladıkça sinir artıyor.” Onun kara delikleri uzaydaydı, bizimkiler bildirim çubuklarında. Einstein zamanı büküyordu, biz sabrımızı büküyoruz.

Gerçek şu ki; Einstein’ın teorisi kadar karmaşık bir çağdayız. Zamanın akışı bile artık duygulara göre değişiyor. Birini beklerken saniyeler genişliyor, sevdiğinle geçen saatler kısalıyor. Einstein, “Bir dakika elini sıcak sobaya koy, sana bir saat gibi gelir. Sevdiğinle bir saat otur, bir dakika gibi geçer,” diyerek durumu özetlemişti. Bugün o örnek biraz değişti: “Bir dakika story’ye bakma, bir ömür gibi gelir. Ama saatlerce reels izlersin, zamanın yok olur.”

Zaman gerçekten göreceli. Ancak artık fiziksel değil, duygusal. Bizim dünyamızda zamanı belirleyen şey ışık değil, “görülme süresi.” O meşhur “yazıyor…” ibaresi çıktığında beynin ışık hızına ulaşır, ama o yazı silinirse evren çöker. İşte orada zaman bükülmez; sabır kırılır.

Einstein evrenin genişlediğini söyledi. Bizim dünyamız ise küçülüyor. Bir bildirimle seviniyor, bir “cevap gelmedi”yle daralıyoruz. Evrenin sonsuzluğu içinde minicik bir mesaj beklerken zaman donuyor. Einstein formülünde enerji, kütleyle ışık hızının karesine bağlıydı. Bizim denklemimizde ise mutluluk, sabırla mizahın çarpımına. Çünkü sabır azsa zaman uzuyor; mizah varsa her şey geçiyor.

Einstein bize fiziği anlattı. Biz onu duygularla karıştırdık. O ışığın hızını ölçüyordu, biz ilgisizliğin ağırlığını. Ve fark ettik ki, aslında zaman hâlâ aynı; değişen sadece biziz.

Belki de Einstein’ın asıl anlatmak istediği buydu: Zaman göreceli çünkü insan sabit değil.

Peki sen… Zamanı mı yaşıyorsun, yoksa sadece bekliyor musun?







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Köşe Yazarları Haberleri

YAZARLAR
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR

2025 YILINA DAMGA VURAN SANATÇI SİZCE KİM?


YUKARI YUKARI