İNTERNET SAHTEKÂRLARI NEDEN DURDURULAMIYOR?

Her gün, onlarca, yüzlerce, binlerce kişi internet sahtekârları tarafından dolandırılmaya devam ediyor. Öylesine büyük vurgunlar yaşanırken ve bunlar bile bile yaşanırken, neden müdahale edilmiyor/edilemiyor anlamak imkansız.

Gözünü garibanın cebindeki 3 kuruşa dikmiş olan bu vicdansızların cirit attığı internet ortamında istenildiğinde sosyal medyada yazılanların her kelimesi incelemeye alınıp cezaların, hatta hapis cezalarının verildiğini bilmeyen yok. Peki bu sahtekarlar halen nasıl oluyor da internet ortamında istedikleri reklamları verip insanları dolandırmaya devam ediyor ?

Sosyal medya hesaplarından yanıltıcı reklamlar vererek insanları mağdur duruma düşürenlerin sayısında düşüş olmasını beklerken, bu kan emicilerin sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. 

Sosyal medya platformlarından Facebook ve İnstagram’dan verilen ilanlara güvenerek aldığınız ürünlerin yerine, salatalık, domates, bez parçaları çıktığını ve alışveriş yapanların bir daha bu kişilere ulaşamadıklarına defalarca şahit olduk.

Bir web sitesini ziyaret ettiğinizde, bir reklamla (veya birden fazla reklamla) karşılaşma ihtimaliniz vardır. Gerçekte olan şey ise , bir dizi reklam şirketinin web sitesindeki belirli bir reklam alanı için rekabet etmesi.

Veri bilimcisi Marion Habiby, şimdiye kadar görülen en büyük ve en karmaşık saldırı olduğunu belirtirken, bu saldırıların arkasındaki organizasyon, dolandırıcılığı hatırı sayılır bir süre yürüttü ve bunu yaparken çok miktarda para kazandı. Her gün web sitelerinde ve uygulamalarda milyarlarca reklam gösteriliyor, reklam ağları bu şekilde para kazanıyor. Tek ihtiyaçları olan insanların üzerlerine tıklamasını sağlamak. Bu, yılda yüz milyarlarca dolar gelir sağlıyor.

Hatta hatta, Emniyet Genel Müdürlüğünün internet sayfasında bile yazıyor.

“Dolandırıcı şahıslar Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medyalarda açtıkları sahte hesaplarla kendisini askerlik arkadaşınız, eşinizin-çocuğunuzun yakın bir arkadaşı veya uzaktan bir akrabanız gibi tanıtarak başının belada olduğunu, acilen paraya ihtiyacı olduğunu bildiren mesajlarla, belirli bir adrese para yollamanızı isteyerek sizleri mağdur edebilir.

Piyasa fiyatının çok çok altında bir fiyatla satışa sunulan özellikle akıllı telefon ve bazı elektronik eşyalarla ilgili bu reklamlar tamamen dolandırıcılık amacıyla yayınlanan reklamlardır.

Bu tip sitelerden kesinlikle alışveriş yapmayın. Alacağınız ürünün piyasa değeriyle karşılaştırmasını kesinlikle yapın.

Mağdur olduğunuz böylesi bir durum karşısında derhal şikâyet için en yakın emniyet birimine ya da Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek suç duyurusunda bulunun.”

1 dolara 1 günde 42 dolar..... İnanan varmıdır? Çok vardır....

NE KADAR GÜVENDEYİZ?

Geçtiğimiz günlerde,Gazeteci Murat Ağırel, Halk Tv ekranlarında arkadaşının kendisine attığı mesajı paylaşarak, Murat Ağırel ismiyle kendisine mesaj gönderdiğini anlatttı.

“Kendi adınızla, sizin adınıza, sizin numaranızdan yurt dışı numarasıyla mesaj atılabilir. Hatta sizin kullandığınız telefon numarası da satın alınabilir. Sizin adınıza mesaj atılabilir, özetle kullandığınız numaralar birine satılmış olabilir, üstelik sim kart yok, takibi yok.

Ağırel sistemin anlatarak "Stokta 28.000 bin adet Türk numara var. Türkiye numarası 44 TL'ye alınıyor. Numara seçildikten sonra sosyal medya platformlarına giriliyor, güvenlik kodu için gelen onay dahi satın alınmış durumda. Hazır olarak satın aldığınızda güvenlik kodu veriliyor. Siteye girdiğinizde size onay kodu veriliyor ya, o onay kodu zaten önceden alınıyor sistemden" dedi.

Sim kartsız bir şekilde alınan numara whatsapp'a tanımlandı. Daha sonra telefon numarası girildi ve kod girildi, daha sonra whatsapp açıldı.

Oluşturulan numarayla mesaj atılabiliyor. Yalnızca whatsapp değil bütün uygulalamar aynı şekilde kullanılabiliyor. Telegram, Twitter ve diğerleri...

Satın alınan numarayla sosyal medya hesaplarına sahip olunabilir, üstelik sudan ucuz fiyatla. Bu yöntemle yapılabilecek dolandırıcılığın haddi hesabı yok, vatandaşları büyük tehlike bekliyor.” Derken, ne kadar savunmasız olduğumuzu da yüzümüze vurdu.

DOLANDIRICILAR BOTAŞ İLE PİYASADA

Son dönemde; instagram, youtube gibi sosyal medya hesapları üzerinden başta BOTAŞ, TPAO gibi kamu enerji şirketleri olmak üzere 'Hisse satışı, ortaklık vb' başlıklarla yoğun bir reklam yayını yapılıyor. Tamamen dolandırıcılık amaçlı bu reklamlara karşı çok dikkatli olmak gerekiyor.

Botaş bile bu reklamların sahtekarlık olduğu konusunda açıklama gereği duyarken, halen bu reklamları neden durduramıyoruz.

İŞTE BOTAŞ AÇIKLAMASI “Kuruluşumuz yüzde yüz kamu sermayeli bir Kamu İktisadi Teşebbüsüdür. Halka açık bir şirket olmadığından herhangi bir hisse satışı da söz konusu değildir”

Kim bilir kaç kişi bu reklamlardan dolandırıldı?

KİM BİLİR,

Kimse….

Peki, her şey bu kadar açık ve netse neden bunlara müdahale mümkün değil ?

Daha ne kadar kişinin dolandırılmasına göz yumacağız?

Bir internet sitesi  kurarak insanları dolandırmanın bu kadar kolay olmaması gerekmez mi?

Hoşa gitmeyecek bir yazı veya görüntü için anında müdahale edilebiliyorsa, internet erişimleri engellenebiliyorsa, biraz da başka paylaşımları, bu sahtekarları kontrol etsek nasıl olur ?

Bence çok iyi olur.