BENİM SEÇİM YARIŞIM 1 NİSANDA BAŞLIYOR!

31 Mart 2024 Türkiye yerel seçimlerinde Antalya Büyükşehir Belediyesi için yarışacak adaylardan kaç kişiyi tanıyorsunuz. Ben kendime sordum bu soruyu fakat gerçek anlamda tanıdığım ya da başkan adayı olduğunu bildiğim 6- ya da 7 aday var.  Bu konuyu şöyle bir araştırayım derken 21 partilerden gösterilen adaylar ve yansıra 6 adayın da bağımsız olarak ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI olarak pazar günü seçimlere katılacağını öğrendim.

 Eminim çoğumuz tüm adayların isimlerini bile bilmiyordur. Parti adına katılanlar yine şanslı çünkü hazineden yardım alan partiler adaylarını tanıtmak adına radyo- TV yayınları yaptırıyor, reklam billboardlar bastırıyor, anket çalışması yaptırıyor vb. faaliyetlerde bulunuyor ya bağımsız adaylar kendilerini kent halkına nasıl tanıtıyor, nasıl seslerini duyurabiliyor, bunun için parayı nereden buluyor diye insan düşünüyor. En önemlisi de neden bağımsız bir aday olarak seçimlere katılıyor bunu merak ettim.

 Bağımsız adaylardan babasını da TRT de program yaptığım zamanlardan çok iyi tanıdığım Emine Büyüknohutçu’ya sordum.

 TİP BENİM HAYATA BAKIŞ AÇIMA UYGUNDU

 Evet Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarından üstelik sadece 6 kadın adayın olduğu bir yarışta 39 yaşında genç bir kadının, bağımsız aday olarak ne kadar şansı olabilir sorusuyla başladı muhabbetimiz.

EB - Benim seçim yarışım ve mücadelem aslında 1 Nisan’da başlayacak. Şimdi çok fazla bir oy alabileceğimi düşünmüyorum.

O zaman bu seçim için düşünceleriniz nedir, neden böyle bir sürecin içine girdiniz, en son sizi TİP Muratpaşa İlçe Belediye Başkan Adayı olarak gördük. Bu kararı nasıl aldınız?

Biliyorsunuz annem ve babam çevre için canlarını verdiler, ben lise çağından beri politikanın içinde sayılırım, hep bir görüşüm hep örgütlü mücadeleye inancım vardı. Türkiye İşçi partisi benim içinde olduğum dünya görüşünü yansıtıyor, hayata bakış açıma uygun diye düşündüm. Onlar da 7 yıldır, (hatta mayısta 8 yıl olacak) süren anne- babamın öldürülmesinin faillerinin ortaya çıkmadığı davamı alacaklarını belirtip bana bu teklifi yaptılar. Politikaya da uzak birisi olmadığım ve TİP bünyesinde siyaset yapma fikri de hoşuma gitmişti. Benim kent adına projelerim, hayallerim var onların gerçekleşmesi için benim için de bir adım olacaktı.

8 YILDIR ÇÖZÜLEMEYEN, SONUCA ULAŞAMAYAN DAVA

 Peki ne oldu diye soracağım ama önce anne babanızı tanımayanlar için bir bilgi vereyim.

Antalya'nın Finike ilçesi Gökçeyaka Mahallesi Kızılcık Yaylası Adala mevkiinde dağ evinde yaşayan çevre aktivistler iAli Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, 9 Mayıs 2017'de evlerinde uğradıkları silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormandaki mermer ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan çiftin katil zanlısı Ali Yamuç, olaydan bir gün sonra yakalanıp, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Elmalı Cezaevi'nde bir süre yattıktan sonra Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Ali Yamuç'un, 20 Eylül 2017'de intihar ettiği açıklandı. Ali Yamuç'un intiharı sonrasında Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dava sürecinde, olaydan bir hafta sonra tutuklanan Ali Yamuç'un eşi Fatma Yamuç da bir süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Fatma Yalmuç bu günlerde yüksek maaşla işe girmiş. Görgü tanıkları motosiklette iki kişi olduğunu belirtmişler ancak Emine Büyüknohutçu bu ikinci kişinin araştırılmadığını söylüyor. Asıl azmettiricinin ortaya çıkarılması için 8 yıldır mücadele ediyor.

Emine Büyüknohutçu, cinayetin ardında azmettirici olduğuna dair Finike Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, soruşturmanın bu yönde derinleştirilmesi talebinde bulundu. Savcılık ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Büyüknohutçu ailesi, savcılığın kararına Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren mahkeme, savcılık kararını onadı ve itirazı reddetti.

li Yamuç'un Alanya L Tipi Cezaevi'ne nakli ve burada koğuşun banyosunda havalandırma penceresine eşofman lastiğiyle kendini astığı belirtilerek, dosyanın 'intihar' denilerek kapatıldığını söylüyor Ali Ulvi ‘nin büyük kızı Emine Büyünohutçu.

2017den beri sonuçlanamayan bir davanın peşinde ve Antalya’ya katkı sunmak amacıyla TİP ile başladığınız bu süreç neden devam etmedi ne oldu da hedef büyütüp, hem de büyük bir cesaretle bağımsız aday oldunuz Büyükşehir’e?

RANTÇI SİYASETİN İÇİNDE OLMAK İSTEMEDİM

 EB- TİP bu davanın sonuçlanabilmesi için partim bana yeterince destek vermedi, ayrıca yerelden örgütlenmeye başlayan partilerin en büyük eksiği bence yereli kontrol edememe, denetleyememe gibi bir problemle karşılaştım. Karşılaştığım tüm sorunları, gördüğüm eksiklikleri bir rapor halinde Erkan Baş’a ilettim. Tek adam rejimi tüm partilerde olduğu gibi TİP’in içinde de var maalesef. İl ve İlçe Başkanları sıkı denetim altında olmalı, çünkü yerelde herkes kendi başına ve egoyla hareket ediyor, partiler burada çok hata yapıyorlar. Gördüğüm yanlışın içinde kalmak istemedim, hem kendi güven duygum yok oluyordu, hem de bana duyulan güveni kaybederdim.

 Bu raporlar pek başkana kadar ulaşamaz ama ulaştığını biliyor musunuz?

 EB- Evet teyit aldım, eline ulaşan ender raporlardan biri oldu galiba. Erkan baş bu sistemin dışında kaldı ya da kabullendi bilemiyorum. Muratpaşa’da yapmak istediğim pek çok şey için bir başlangıç yapmak istemiştim, adalet, çevre, iklim krizi, uyuşturucu, ulaşım, fakat ranta kurban edilen bu şehir ve siyaset yüzünden bu sistemin içinde kalamadım.

İstifanızı nasıl karşıladılar? Neden bağımsız aday oldunuz, bir parti tercihiniz olmadı?

EB- Üzüldüler, başka bir şey demek istemiyorum. Mevcut siyasî partilerin yerleştirdiği statükodan ayrılmaksızın ve bundan arınmaksızın yerel seçim düzeyinde bile olsa, bir çabanın ortaya konulamayacağı kanaatine vardım. Siyasî partilerin 20 Şubat tarihi itibariyle sona eren aday belirleme sürecini hepimiz gözlemledik. Aday belirleme kriterleri halk eğilimini yansıtmadığı gibi, partilerin kendi tabanından da kopuk, tepeden dizayn edilen bir karaktere sahiptir. Aday seçimlerinde parti içi statü ve ekonomik gücün belirleyici olduğu açıktır. Antalya özelinde konuşursak, aylardır siyasî partiler arasında kimin nereye aday olacağına yönelik tabir-i caizse bir iç savaş yaşıyor. Şehrin ulaşım, konut, göç yönetimi, tarım sorunu, orman yangınları ve diğer çevre sorunları gibi birçok sorunu var. Eskiden nezaketen de olsa, bu konulara değinilirdi. Artık her şey, keskin siyasî kutuplaşmanın getirdiği oy konforuyla çözümleniyor. Şu ana kadar Antalya şehri ile ilgili aday isimleri ve sloganlar dışında şehrin sorunlarına yönelik nitelikli bir tartışma ortaya konulmuş değil. Antalya şehri benim için çok değerli. Bu şehrin toprağını, havasını, suyuna savunmak kıymetli annemin ve babamın hayatına mal oldu. Dolayısıyla Antalya’nın halkı için bu şehri savunmak, bana onların bıraktığı bir düsturdur.

Bu sebeple ilke ve etiğin gözetilmediği, halka yabancılaşmış siyasî partilerde bunun mücadelesini vermek yerine halk dayanışmasına dayanan bağımsız bir seçenek inşa etmeyi hedefliyorum. Siyasi ortam da beni çok gerdi önceden, birbirine muhalif partilerin adayları birbirini eleştirirdi, şimdi özellikle Antalya’da fark ediyor musunuz birbirlerinin sırtını sıvazlayıp, tebrik ediyorlar, birinin yarım bıraktığı rantçı ihaleleri diğeri devam ettiriyor. Menderes Türel Boğaçayı projesi ve Konyaaltı Sahilini ihale ederken 2021 afet azaltma raporuna karşı gelmişti, hala bu projenin devam çalışmaları 2. Etabı yapılıyor.

 Bu pazar yapılacak seçimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bence hiçbir şey değişmeyecek. Rantçı politikalar kim kazanırsa kazansın devam edecek. Bizler (ben ve ekibim) belediyeciliği, bugüne kadar yerelde görev almış büyükşehir belediyesi yöneticilerinin çoğunluğunun yaptığı gibi, rant ve talanın özel bir biçimi olarak görmüyoruz. Belediyeciliği, varlık sebebine uygun olarak, halkın barınma, eğitim, ulaşım, konut sorunu bakımından ve tüm kamu hizmetlerinde kamucu ve halktan yana tavır alan misyonuna tekrar döndürme hedefindeyiz. Belediyecilik; birkaç şirketin imar ve ulaşım rantı üzerine kurulu faaliyetler zincirinden oluşamaz. AKP ve CHP de dahil olmak üzere; bu işleyiş yıllardır Antalya halkının sırtında yük olarak devam etmektedir. Dolayısıyla bu suça ortak olmamak ve halka alternatif bir seçenek yaratmak, daha doğrusu bir seçeneği hep birlikte dayanışmayla var etmek için bağımsız aday olmayı tercih ettim.

AK PARTİ BENİMLE HİÇBİR İLETİŞİME GEÇMEDİ

Partiler size anne, babanızın öldürülmesinden sonra bildiğim kadarıyla ulaştılar, yardım ve destek sözleri verdiler, bu partiler arasında AK Parti de var mıydı?

 AK Partide herhangi birisi benimle iletişime geçmedi. Bu süreçte de onlardan bir mesaj almadım.

 Şimdi Büyükşehir Başkan adaylığına gelelim nasıl oldu böyle radikal bir karar aldınız?

EB- Antalya için büyük hayallerim, gerçekçi projelerim var. 23 Kişilik bir ekiple çalışıyorum, sosyal medya ve internet ortamında projelerimi açıklıyorum. Yerel seçimler Türkiye siyasetini çok etkiliyor. Size Antalya için, hepimiz için olan projelerimden bahsetmek isterim.

Projeleriniz neler?

Halka ucuz ve nitelikli ulaşım olanağı sağlamak, özel toplu taşıma firmalarının değil, belediyenin kendi görevidir. Özel şirketlerin toplu taşıma üzerindeki hegemonyasını kaldıracağız

Sosyal yardımlar konusunda muhtarlıklar ön plana çıkarılacak, sosyal yardımların organize edilmesinde muhtar ve vatandaşı bir araya getirecek bir veri tabanı oluşturulacak

Su kirliliğini ortadan kaldıracak, halka temiz ve içme suyu ulaştıracak altyapı ve mekanizmayı kurarak halkı su masrafından kurtacağız.

Halk marketler hem sayı hem de nitelik olarak yaygınlaştırılacaktır.

Halk, yüksek kiralarla mücadele etmek zorunda kalmayacak. Sembolik bedellerle kiraya verilebilecek, belediyenin kendi mülkiyetinde inşa ettiği sosyal konutlarla destek verilecektir. Bu konutların inşası için, imar rantı yerine halkın barınma sorununun çözümüne ayrılacak kamu arazilerinden faydalanılacak

Anne/çocuk sağlığı, kreş ihtiyacının çözümü ve belediyeye bağlı bebek bezi ve bebek maması fabrikasının kurulması öncelikli başlıklarımız arasında

Anne/çocuk sağlığı, kreş ihtiyacının çözümü ve belediyeye bağlı bebek bezi ve bebek maması fabrikasının kurulması öncelikli başlıklarımız arasında

Antalya şehrinin bir insan hakları kenti haline dönüşmesi için tüm yetki ve araçlar seferber edilecek.

İmar rantı ve kıyıların yağmalanmasına, doğal varlıkların imhasına dayanan politikalara karşı var gücümüzle mücadele edecek aktivist bir belediyecilik anlayışı ortaya koyacağız.

Bizim bakış açımıza göre turizm esnafı ve diğer esnaflar şeklinde bir ayrım yoktur. Turizm odaklı bir kent olan Antalya’da tüm esnaf turizm esnafıdır. Bizim gözümüzde herkes turizm esnafıdır. Toplu ulaşımı esnaf için de yararlı olacak biçimde yeniden örgütleyeceğiz.

Hayvan haklarını merkezine alan çalışmalar yapacak, kısırlaştırma seferberliği başlatacağız.

İnsan hakları kenti yaratmanın doğal sonucu olarak kadınlar, çocuklar ve lgbtı+ bireylerle ilgili pozitif ayrımcılık temelinde çalışmalar ortaya koyacak, ihlallerin karşısında olacağız.

Antalya’yı uyuşturucu ile mücadelede örnek şehir haline getireceğiz. Sadece medikal tedavi değil, bireylerin rehabilitasyon ve tedavi sonrası topluma dahil olabilmesi için de çalışacağız.

Uzman ekibimiz ile Antalya’da bugün olmayan ama kurulmasının elzem olduğuna inandığımız Uyuşturucu ile Mücadele Derneği’ni kuracağız.

Antalya’nın kanayan yarası Zeyinköy ve Yeşildere’nin imar planları gündemde ancak bu yerlerde yaşayan bağımlı bireylerin rehabilite edilmeden yer değiştirmesi, alkol ve madde bağımlılığı sorununun Antalya’nın diğer ilçeler de yayılması riskini taşıyor. Bu noktada, bu uyuşturucu ile mücadele ve halkın bu konuda bilinçlendirilmesi, önem açısından ivedilik taşıyor. Ütopya değil, hayatın gerçekliğinin farkındayız. Antalya’yı hep birlikte yaşanabilir bir hale getirmek için yola çıktık. Ancak halk katılırsa, yaşanabilir bir kent yaratılabilir. Antalya hepimizin.

 GENÇLER SİYASETE GİRMEKTEN KORKMASIN!

 Bir de öngördüğünüz siyaset düzeni için halktan beklentiniz nedir?

 Gençler siyasete girmeli, aileler çocuklarını korkutmamalı. STK’ların gücüne inanırım. Örgütlü mücadelenin olması gerekliliğine inanıyorum. Beslenmeden, eğitime, tüketim toplumunun sistemiyle sistematik bir yok oluş içerisindeyiz bunun değişebilmesi için sosyal belediyecilik, aktivist forumlar, çalıştaylar yapılmalı. En büyük hayalim de bir sanat köyü kurumasını isterim. Hatta yaşlı ve engelli köyleri de kurulmalı.

 Umarız Antalya için en iyisi olur sizin için, dava için ve Antalya için.  Biraz da sizden söz edelim bir başkan adayı olrak özgeçmişinizi bilmek isteriz.

 EMİNE BÜYÜKNOHUTÇU KİMDİR

Kısaca özetlemek gerekirde 8 Mart 1985 tarihinde Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde dünyaya geldim. Ortaokul yıllarında Antalya’nın yerel karikatür ve kültür dergisi olan Kaktüs Dergisi’nde karikatür çizerliğine başlayarak Türkiye’nin ilk kadın karikatüristi ünvanını aldım. Eğitim hayatımı ATSO Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü ve lisans eğitimimi Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarımı Bölümü’nde tamamladım.

Çevreci ve doğa savunucusu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Bu sebeple, aktivizm ve siyaset hayatımın birçok alanında her zaman varlık gösterdi. Ancak toplumsal mücadeleye aktif biçimde katılımım hayatımın trajik bir dönüm noktasına denk gelmektedir: Annem Aysin Büyüknohutçu ve babam Ali Ulvi Büyüknohutçu’yu 9 Mayıs 2017’de, Finike’de doğayı, ranta karşı koruma mücadelesi verdikleri bir süreçte, evlerinde uğradıkları silahlı saldırı sonucu kaybettim. Kamuoyuna “çevreci çifte yönelen saldırı’’ olarak yansıyan bu olay halk vicdanında yer buldu ve bir dayanışma ortaya çıktı. Dolayısıyla bu tarihten sonra hayatımda büyük bir kırılma yaşandı. Bu dava için verdiğim hukuk mücadelesi politik bir mücadeleye dönüştü. Bu saldırı her ne kadar bireysel hayatımda büyük bir acıyı temsil etse de, bu konuyu hiçbir zaman kişisel alana dair kabul etmedim. Bu ülkenin toprağına, suyuna, havasına sahip çıkan insanlara yapılan bu saldırıyı bütün olarak halka yapılmış kabul ettim. O günden bu yana ailemin toplum için savunduğu değerleri savunmak için ben de siyasal mücadelenin içerisinde yerimi aldım.

2023 yılında Türkiye İşçi Partisi tarafından Antalya 5. Sıra milletvekili adayı ve 2024 yerel seçimlerinde TİP Muratpaşa Belediye Başkan adayı olarak gösterildim. Ancak süreç içerisinde partiye sunduğum ayrıntılı gerekçelerle Türkiye İşçi Partisi’nden istifa ettim ve Muratpaşa Belediye Başkanlığı adaylığından çekildim. Mevcut durum itibariyle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı bağımsız adayı olarak yoluma devam ediyorum.

 Seçim yarışında size ve tüm adaylara başarılar dileyerek teşekkür ediyorum bu sohbet için.

 AB- Ben de teşekkür ediyorum unutmadan hatırlatayım benim için mücadele, adaylık süreci 1 Nisanda başlıyor.

O zaman bir de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yarışacak adaylara bir bakıp, en azından adlarını bilelim.

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP): Hakan Tütüncü

İYİ Parti: Nesrin Ünal

Demokratik Sol Parti (DSP): Hakan Şaklar

Yeniden Refah Partisi (YRP): Ümit Özkurt

Demokratik Eşitlik Partisi (DEM): Kemal Bülbül

Türkiye Komünist Partisi (TKP): Nazlı Eve Mutlu

Zafer Partisi: Oğuz Ergöz

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP): Mehmet İlteber Bahadır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Muhittin Böcek

Emek Partisi (EMEP): Elif Bilen Taş

Hür Dava Partisi (Hüda-Par): Abdulbaki Özdemir

Hak ve Özgürlükler Partisi: Sultan Bayram

Adalet Birlik Partisi (ABP): Ayhan Uzun

Demokrat Parti: Hasan Hüseyin Ataşoğlu

Millet Partisi: Saadettin Gündüz

Milli Yol Partisi: Mevlüt Yakışıklı

Adalet Partisi: Osman Koç

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA): Kıvanç Çetinkaya

Saadet Partisi: Ersan Bilgin

Vatan Partisi: Serdar Üsküplü

Bağımsız adaylar: Seda Kul, Emine Büyüknohutçu, Ali İhsan Yıldırım, Osman Turgut, Ali Songül, Osman Yıldırım