ŞÜHEDA SADAKAT EVLAT ACISINA YENİK DÜŞTÜ.

Derler ya ‘’Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın; düşmanıma bile göstermesin.’’ İşte tam da böyle bir ölümden bahsedeceğim sizlere…

 Çarşamba günü ekranlardan, sosyal medyadan ve basından izlemişsinizdir, ünlü şarkıcı Sinead O'Connor 56 yaşında aramızdan ayrıldı diye. Yaşamı travmalar, akıl hastalığı, başarısız ilişkilerle bezenen, protest kişiliği başına hep iş açan bir sanatçı ve acılı bir anne öldü…

Birçok kez din değiştiren ve 2018 yılında Müslüman olduktan sonra Şüheda Sadakat adını alan, Sinead O'Connor, kendine özgü sesi ve tarzıyla yıllarca popüler kültüre meydan okudu.

26 Temmuz’daki ailesi tarafından yapılan, açıklamada "Sevgili Sinead'ımızın vefatını büyük bir üzüntüyle duyuruyoruz. Ailesi ve arkadaşları yıkılmış durumda ve bu çok zor zamanda mahremiyet talep ediyor." Denildi ve ölüm nedeni söylenmedi.

Kazıtılmış saçları, duru yüzü, üzgün ifadesi ve kendine özgü gardırobuyla popüler kültürde öne çıkan kadınlık ve cinsellik kavramlarına doğrudan meydan okuyan O'Connor, 1990'ların başında, müzikteki kadın imajını değiştirdi. Açık sözlülüğüyle tanınan şarkıcının din, cinsellik, feminizm ve savaş hakkındaki görüşleri müziği kadar öne çıktı.

5 KARDEŞİN 3.SÜ SİNEAD!

8 Aralık 1966'da Dublin'de doğan O'Connor, mühendis ve avukat John ile eşi Marie'nin beş çocuğundan üçüncüsüydü.

Müzik kariyerine Dublin sokaklarında şarkı söyleyerek başlayan ve 1987'de çıkan "The Lion and the Cobra" albümüyle yıldız olmaya başlayan şarkıcı, Amerikalı müzisyen Prince'in "Nothing Compares 2 U" adlı şarkısı ve yakın çekimden şarkıyı söylediği videosuyla, uluslararası üne kavuştu ve ülkemizde de çokça tanındı.

Genç O'Connor'ın çocukluğu zorlu geçti; ebeveynleri boşandı ve 2012'de PEOPLE DERGİSİ ’ne annesinin onu psikolojik ve fiziksel olarak taciz ettiğini " söylemişti. "Gerçekten bir işkence odasıydı, ama annemi affediyorum; o sadece iyi değildi.’’ Diye de eklemişti.

13 yaşında babasıyla yaşamak için evden kaçtı, ancak iki yıl sonra, hırsızlık yaparken yakalandıktan sonra 18 ay boyunca bir akıl hastanesine gönderildi. O'Connor'a sonunda bipolar bozukluğun yanı sıra karmaşık travma sonrası stres bozukluğu ve sınırda kişilik bozukluğu teşhisi kondu.

Çocukluğundan gelen travmaya rağmen, O'Connor, annesinin 1985'te bir araba kazasında ölmesiyle sarsıldı ve birlikte müzik yapmaya başladığı İrlandalı gruptan ayrıldıktan sonra yeni bir başlangıç için hemen Londra'ya taşındı. İrlandalı müzik efsanesi, sadece 16 gün süren bir evlilik de dahil olmak üzere dört kez evlendi.

İLK ALBÜM  1987’DE ÇIKTI.

İlk albümünü 1987'de çıkardı ve 1990'daki devamı niteliğindeki I Do Not Want What I Haven't Got, dünya çapında bir hit haline gelen "Nothing Compares 2 U" ile uluslararası üne kavuştu.

1990'daki hit şarkısı Nothing Compares 2 U ile dünya çapında üne kavuşan İrlandalı müzik efsanesiydi artık Sinead O'Connor.  Kariyeri giderek güçlenirken, şarkıcı ilgi odağındaki hayata uyum sağlamakta zorlandı.
O'Connor için Nothing Compares bir şarkıdan daha fazlasıydı. Daha sonra "Şarkı bana annemi hatırlattı," diye itiraf etti. “Beklemediğim bir şekilde duygusal bir bağ kurdum; şarkıyı kaydederken bu beni etkilemedi. Sadece filme alınırken devreye girdi. Ben de orada oturmuş annemi düşünüyordum ve gözlerimi kaçırmamaya çalışıyordum. Diyerek hislerini dile getirdi.

TV PROGRAMINDA PAPA’NIN FOTOĞRAFINI YIRTTI!

O'Connor, 2021'de yazdığı "Rememberings" adlı anı kitabında "Herkes bir pop yıldızı istiyor, değil mi? Ama ben bir protesto şarkıcısıyım. İçimden atmam gereken şeyler var. Şöhret arzum yok." ifadelerini kullanmıştı.
1990'daki hit şarkısı Nothing Compares ile 1991'de dört Grammy Ödülü'ne aday gösterilmesine rağmen, o yılki töreni boykot etti ve açık bir mektupta Akademi'nin "sanatın ticari yönünü kabul ettiğini’’ yazdı. O'Connor, bu büyük protestodan iki yıl sonra, Saturday Night Live TV programında yeni bir rezaletle, bir kez daha manşetlere girdi.

 Bob Marley'nin "War" şarkısının acapella versiyonunu seslendirdikten sonra, ekranlarda Papa II. John Paul'ün bir fotoğrafını yırttı. Daha sonra seyirciye "Gerçek düşmanla savaş" 

Katolik Kilisesi'nin çocukların cinsel istismarını örtbas ettiği iddiasında bulundu. New York Times'a göre, o zamandan beri Katolik Kilisesi çocukların cinsel istismarını içeren sayısız davaya karıştı.

Bu, O'Connor'a karşı ciddi bir tepkiye yol açtı, ancak O pişmanlık duymadığını söyledi "Pek çok insan, papanın fotoğrafını yırtmanın kariyerimi raydan çıkardığını söylüyor veya düşünüyor. Ben bu konuda böyle hissetmiyorum" diye yazdı. 2021 tarihli Hatıralar adlı kitabı "Bir numaralı rekora sahip olmanın kariyerimi raydan çıkardığını ve fotoğrafı yırtmamın beni tekrar doğru yola koyduğunu hissediyorum.’’ Dedi.

"ÇOKTAN GİTMİŞ OLURDUM"

2005 yılında,uygun olmayan bir anne olduğu suçlamalarıyla, karşı karşıya kalan O’Connor1999 yılında, 33. doğum gününde 20 Valium hapı yuttuğunu söyledi."Bu olay  o gün mahkemede hayatımın geri kalanında kızımı yalnızca ayda bir görmemin önerildiği bir oturumdan sonraydı. Çok ciddi bir intihar girişiminde bulundum ve neredeyse ölüyordum. “Diye canına kıymak istediğini anlattı.

O'Connor iyileşirken kendini anneliğe ve dine adadı ve Latin Tridentine Kilisesi'nin atanmış bir rahibe oldu. 2018 de huzur bulmak adına Müslüman Olduğunu duyurdu.

Akıl hastalığı hakkında açık yüreklilikle konuşan şarkıcı, 2017 yılında ABD'nin New Jersey kentinde yaşadığı motel odasından yaptığı bir Facebook paylaşımında "başkaları için yaşadığını, kendisine kalsa çoktan gitmiş olacağını” yazdı.
Müzisyen Dónal Lunny ‘den olan oğlu Shane, Ocak 2022'de kayboldu ve O'Connor günler sonra oğlunun intihar ederek öldüğünü açıkladı.

O'Connor'ın 17 yaşındaki oğlu Shane'in intiharı sonrasında yaptığı Twitter paylaşımında "onsuz yaşamın anlamının olmadığını" belirtti, hemen ardından hastaneye yatırıldı.

İrlandalı müzisyen, oğlunun 2022'de öldüğünden beri "ölmeyen bir gece yaratığı" olarak yaşadığını da yazdı.
Çarşamba günü 56 yaşında vefat eden O'Connor, artık silinmiş bir Twitter hesabından 17 Temmuz'da attığı bir tweette, "O zamandan beri ölümsüz bir gece yaratığı olarak yaşıyorum. O benim hayatımın aşkı, hayatımın lambasıydı. Ruh ikizimdi. Biz iki ayrı bedende tek bir ruhtuk. O beni koşulsuz seven tek kişiydi. Onsuz kayboldum." Diye duygularını ifade etti. Bir hafta sonra da ölüm haberi duyuruldu…
 YEŞİM ERTAN