Uzun bir aradan sonra tekrar yazmanın bu kadar zor olacağını düşünmemiştim!
Sekiz yıl!
Bu uzun süreçte neler değişti neler?
Görmediğimiz ne kaldı acaba diye düşünürken, her gün yeni bir felaketle karşılaşıyoruz.
Gelecekle ilgili kaygılarımız endişelerimiz, gençlerimiz, değerlerimiz. Bozulan dünya dengesinin yegane sorumluları biz insanoğlu, her gün yeni bir olayla karşılaşıyoruz. Özellikle gündüz kuşağı programlarında akla mantığa sığmayan olaylar karşısında dehşete düşüyorum. Bir toplumun ahlak ve değer yargıları biterse, o toplum çökmeye mahkûmdur!
İnsana özgü olan ve diğer canlılardan ayrı tutan, vicdan, onur erdem ile bütünleşen bir olgudur ahlak!
Sokrates’e göre insanın temel amacı erdeme ulaşmak olmalıdır. MÖ yaşayan yunan filozofun savunduğu görüş felsefesi “ İNSANIN DOĞASINI GERÇEKLEŞTİREBİLMESİNİ VE MUTLULUĞA ULAŞMASINI SAĞLAYAN TEK BİLGİ , İYİYE VE KÖTÜYE, NEYİN GERÇEKTEN İYİ VE NEYİN KÖTÜ OLDUĞUNA İLİŞKİN BİLGİDİR”
Üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen sözleri insanlara ders verir nitelikte! Bilgi herkesin ulaşabileceği bir yerde durmuyor maalesef. İnsanların coğrafik ekonomik, sosyal yapılarından dolayı birçok kişi, kesim okumuyor, dolayısı ile Sokrates’in kim olduğunu sorsan, bilemezler. Benim annem babamda bilmiyordu. Ama ahlaka erdeme öncülük eden adamı bilmeden onun izini sürmüşler.
Ben atlarımızın birer Sokrates gibi olduğunu düşünüyorum. Ömrünü bu yola adayan Sokrates eminim yaşasaydı, atalarımıza şu sözü söylerdi. “ BİR YOLA GİTMEK, O YOLU BİLMEKTEN DAHA DEĞERLİDİR!” Anadolu insanımız birer Sokrates gibi yaşarken, eğitimsizliğin verdiği kendini ifade edememeyi de yaşıyordu. Kendimizce geleneklerimiz, değerlerimiz vardı.
Sarıp sarmalayan ayıplarımız, kusurlarımız dahi çok anlamlıydı. Derme çatma kapıları ardına kadar açık olan mahallemizde hiçbir kadın öldürülmedi, her şeyimizi emanet ettiğimiz komşumuz çocuğumuza, kedimize, köpeğimize tecavüz etmezdi. Emanet ettiğimizi gözünden sakınırdı.
Simit satardı bazen yoksul küçük çocuklar para üstü vermesini dahi bilmezdi, simit alan parasını fazlası ile verirdi.
Yaşlılarımız vardı gözbebeğimiz gibi baktığımız, şimdilerde yerine kedi köpek alıp baktığımız ananelerimiz dedelerimiz, hayvan alınca eve, gitmek zorunda değildi birileri!
Ataydı onlar yol göstericilerimiz. Toprak nasıl ekilir, içten içe evlat nasıl sevilir.
Vazgeçilmezimiz, dedikodularımız vardı bizim. Kavgalarımız vardı.
“ Kör olasıca komşunun kıçı kırık tavuğu bizim bahçeye dalmış tüm sebzeleri didiklemiş, bir yakalarsam kesip pişirecem.”
Bugün gelinen nokta tavuk kesmekten çok ileriye, dün kardeş miras için kardeşini ve eşini öldürmüş.
Ayşe teyzenin askerden gelen küçük oğlanı, dün gece Meliha teyzenin kızıyla el ele görmüşler.
Aman ne büyük ayıp etmişler!
Dün gündüz kuşağında 21 yaşındaki damat , 47 yaşındaki kayınvalidesini hamile bırakmış!
Yozlaşmış bir toplumun üzerine beyaz bir sayfa örterek, ahlak erdem ve onurlu güzel günlerde görüşmek dileği ile sevgiler …..