Bugun...


Tanju Altınay

facebook-paylas
Sevdiklerinize Zaman Ayırın
Tarih: 14-12-2024 19:56:00 Güncelleme: 25-12-2024 19:43:00


Sevdiklerinize Zaman Ayırın

Hayatın karmaşası, geçim, hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntılar derken, harala gürele bir hayat sürüp gidiyoruz.

Onca çevrem var derken, aslında yapayalnızız.

Daha önceleri sevdiklerimizin özel günlerini, üzüntülerini, sevinçlerini ten teması ile kutlarken (bir tokalaşma, bir öpücük, bir sarılma) şimdi başarılarını “BEĞEN” butonu, acılarını “ÜZÜNTÜ” butonu ile paylaşıyoruz. Hatta hatta öyle robotlaşmışız ki, bir vefat yazısına bile “BEĞENDİM”  imajı bırakanların sayısı hiç te az değil.

Ölümün neyini beğenirler anlamak mümkün değil elbette ama, monotonlaşmış bir hayat sürdüğümüz de bir gerçek.

Geçen gün sosyal medya sayfamda okuduğum espri çok hoşuma gitti.  “Sosyal Medya Bağımlılık Yapıyormuş… 

Cevap: “Yooo valla ben günde 24 saat giriyorum hiçbir şey olmuyor”

Muhteşem.

İnsan yalnızlaşıyor. Anne-baba, baba-oğul, anne-kız birbiriyle konuşamıyor. Herkes kendi dünyasını kurmuş gidiyor. Baba televizyon başında haberleri seyrediyor. Anne diğer televizyonda dizilerini takip ediyor. Erkek çocuk, bilgisayarda oyunda. Kız ise İnstagram’da veya Tiktok’ta  gezinmede.

Kısaca aynı çatı altında birbirimizden kopuk bir yaşantımız var.

Aslında kalabalık içinde yalnızları oynuyoruz. Konuşamıyoruz.

ÇOCUKLARIMIZ ÇOK DEĞERLİ  

“Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu. Çocuk babasına: “Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun” diye sordu. Zaten yorgun gelen adam,“Bu senin işin değil” diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk, “Babacım lütfen, bilmek istiyorum” diye üsteledi. Adam,

 “İlla da bilmek istiyorsan, 20 TL” diye cevap verdi.

 Bunun üzerine çocuk,

 “Peki bana 10 TL borç verir misin?” diye sordu.

Adam iyice sinirlenip,

“Benim senin saçma oyuncaklarına ve benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat!” dedi

.Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.

Adam sinirli sinirli;

 “Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder?” diye düşündü. Belki de gerçekten lazımdı. Yukarıya, çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı. Yatağında olan çocuğa,

“Uyuyor musun” diye sordu.

Çocuk “Hayır” diye cevap verdi.

 “Al bakalım, istediğin 10 TL. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim.” dedi.

Çocuk sevinçle haykırdı.

 “Teşekkürler babacığım” hemen yastığının altından diğer buruşmuş paraları çıkardı. Adamın suratına baktı, Adam,

“Paran olduğu halde neden para istiyorsun?”

Çocuk;

“Param vardı ama yeterince yoktu” dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı ve

 “İşte 20 TL Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım?”

Bugün bizlerde evlatlarımızın geleceği için onları en iyi okullara göndermeye, geleceklerini garantiye almaya çalışıyoruz. Bunları yaparken hep onların iyiliği için yapıyoruz.

Fakat eksik bıraktığımız bir şeyler var.

Onlara yeterince zaman ayırmıyoruz. Maddi imkânlarını çözdüğümüzde velilik görevlerimizi yerine getirdiğimizi zannediyoruz.

Onların bizlere ihtiyacı var.

İlgilenilmeye ihtiyacı var.

Değer verildiğini bilmeye ihtiyacı var.

 

Sevdiklerimize zaman ayıralım. Onların yanında olalım.

Yarın çok geç olabilir.

 





YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI