Tam 15 yıl aradan sonra yeniden kalemimi elime aldım. Sevgili partnerim Tanju Altınay'ın "Gel partner, Hitmagazin'e sen lazımsın" demesiyle, iki naz bir niyaz, azıcık ısrar ve alkış sonrası kendimi yazarken buldum. "Yahu ben 15 yıldır İstanbul-Antalya arası gidip geliyorum, kim ne yapıyor, hangi eller kimlerin cebinde hiiiiççç bilmiyorum. Kaldı ki köşe yazısı okuyan mı kaldı?" derken, paylaştığım bir Story'nin 267 bin tıklanma almasıyla "ayıp olmasın" dedik ve işte buradayım.

Antalya'm ve Yeniden Canlanan Anılar

Antalya'm... Gençliğimizin geçtiği Lara... Bu yazma vesilesiyle, sosyal platformlardan ve yüz yüze eski dost ziyaretleri yeniden başladı. Ne anılar biriktirmişiz meğerse... Güzel günleri yâd ederken birdenbire konu "gıybete" geldi. Dedikoduyu hiç sevmem ama laf lafı açtıkça neler konuşuldu neler! Partnerim zaten Antalya'nın nabzını tutan en eski gazeteci olduğundan ve hatta her hanenin parıltılı görünen ama bir o kadar da karmaşasını bilenlerden biri olduğundan sohbet uzadıkça uzadı. Kimler katıldı bu kazanın içine, kimler masaya yatırıldı, kimler sohbete dahil oldu, ne siz sorun ne ben söyleyeyim...

Sahnelerin Eski Yıldızı ve Dubai'deki Yeni Hayatı

İlk olarak en eskilere gittik, bir nostalji hesabı... "Birol" diye başlayayım konuya. Birol'umu çok severim, beni tanıyanlar bilir ki canımdır kendisi. Yıllarca bu piyasada tarzı ve aurasıyla gönlümüzün starıydı. Şimdilerde 5 yıldızlı otellerde Jackson sahneleri kurdurmaya devam ediyor. Dünya turları yaparken Dubai'den aldığı evin dekorasyonunu tanınmış bir mimara yaptırdığını ve biter bitmez hayırlı olsun ziyaretine gideceğimi de sizinle paylaşayım.

Gecelerin Bilinmeyen Yüzü ve Çarpıcı İddialar

Gecelere henüz konsantre olamadım ama gündüzleri piyasaya dadanan, üzerinde anahtarı unutulmuş motorların, evli erkekleri arayıp yüz bulamayınca adamların tüm akrabalarına "salça" oluşunu, oradan da tutturamayınca cinsel taciz suçlamalarıyla ne paralar istediklerini bilmeyenler varsa ufak bir hatırlatmada bulunmak isterim. Hatta eskilerden iki sözde mankenin İstanbul'da şirketleşip 25 bin TL'den piyasaya yürüdüğünü de hayretle dinledim.

Eşlerini aldatıp "psikolojim bozuk" diyerek teselli isteyen kocalar da azınlık değil, çoğunluk olmuş. Bu ilk yazım olduğundan isimlere pek girmek istemiyorum. Ama okudukça "aaa benden bahsediyor" diyenleri duyar gibiyim. Tanınmış emlakçılardan özgürlüğünü ilan edenleri mi ararsın, kocasıyla sevgilisini aynı masaya oturtan hanımları mı yoksa Geyikbayırı'nda villa arayan antropozlu estetikçi amcaları mı...

Yıldızı sönenlerin çakmağa sarıldığını desem, hatta kapı kapı alkış toplayan eski işletmecilerin ışığa hasretini mi anlatsam...

Başarı Hikayeleri ve Yeni Dönem Başlangıçları

"Hep mi kötüyü konuşalım?" diyerek, başarılı bir kadın olan ve emlak sektöründe Antalya'dan Dubai'ye uzanan emlak kraliçesi Ebru Kuşakçı'dan bahsedeyim. Canım Ebru'm nasıl da başarılı işlere imza atıyor, yakinen izliyorum. Kendisiyle gurur duyduğumu, hassas bir dönemi kendisini işine vererek uluslararası işlerle adını duyurduğunu da paylaşmak isterim. Eee, öldürmeyen acı güçlendirir. Mottomuz belli: "Önüme bakarım."

İlk durağımız en eskilere giderek Özlem Pastanesi ve sevgili kardeşim Bora oldu. Gençlik yıllarında mankenlikten işletmeciliğe uzanan hikayesi ve büyük bir aşkla nikah masasına uzanan anılar... Düğününe bile gitmişliğim var ki, evlatlarıyla huzuru bulduğunu, artık dost meclisi dışında hiçbir atraksiyondan keyif almadığını öğrendiğimde "oh be, güzel adamlar da var memlekette" dedim, yalan yok.

Huzur bazen de boşanan şen dullar için geçerli... Eee, "yeter artık" deyip masaya yumruğunu vurup boşanan güzel hanımlarımızdan da bir sonraki yazımda bahsedeceğim. Sosyal medyadan fütursuzca ona buna mesajlar atanlar, ekonomik krizden etkilenmeyip hediye paketi içinde araba anahtarı yollayan işletmeciler, tanınmış bir otelde "su gibi kızlarla" partileyen Antalyalı abiler... İstanbul'da gizlice ev açan, "seminere gidiyorum" diyerek hafta sonu kaçamağı yapan işletmeciler...

Biraz ağırdan alalım diyerek ilk yazımı kısa kesmek istiyorum. Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle...

Seval DEMİR