Bugun...



Pazar Sabahı Düşünceleri: Adalet mi, Eşitlik mi? Hangisini alırdınız?

Diyelim ki ailenizle oturmuşsunuz, masada sıcacık poğaçalar, tereyağı, bal var. Eşitlik diyor ki: “Herkese bir poğaça,

facebook-paylas
Güncelleme: 27-12-2024 19:18:06 Tarih: 07-12-2024 23:39

Pazar Sabahı Düşünceleri:  Adalet mi, Eşitlik mi? Hangisini alırdınız?

Pazar sabahı. Günün ilk kahvesi elinizde, gazetenizi karıştırıyorsunuz ya da belki yalnızca pencereden dışarı bakarak hayatın temposunu bir süreliğine yavaşlatmayı seçtiniz. İşte tam da böyle bir anda, aklınıza şu soru gelebilir: Adalet mi daha önemli, yoksa eşitlik mi? Merak etmeyin, bu sorunun cevabı belki dünyayı değiştirmez ama bir fincan kahveyle birlikte zihninizi tatlı bir şekilde meşgul edebilir.

Eşitlik mi, adalet mi derken, her ikisi de güzel kavramlar. Ama onları anlamanın en keyifli yolu, biraz eğlenmek. Mesela eşitlik, sabah kahvaltısında herkesin ekmeğine aynı miktarda reçel sürmek gibidir. “İşte herkesin hakkı bu kadar,” der. Ama adalet, şöyle bir bakar: “Bu kadar reçel o minik ekmek dilimine fazla olmuş, şu kocaman ekmeğe ise yetmez. Hadi biraz daha adil davranalım.”

 

Pazar Kahvaltısında Adalet ve Eşitlik...

Diyelim ki ailenizle oturmuşsunuz, masada sıcacık poğaçalar, tereyağı, bal var. Eşitlik diyor ki: “Herkese bir poğaça, kimse kimsenin hakkına göz dikmesin.” Ama masada iki çocuk varsa, onların bir poğaçayla doymayacağını bilirsiniz. İşte o an adalet devreye girer: “Biri ikinciyi alsın, ama yetişkinler poğaça yerine bir dilim daha ekmek yesin.” Ancak hemen bir itiraz yükselir: “Ama ben de çok acıktım!” İşte, eşitliği ve adaleti aynı sofrada uzlaştırmak bazen pek kolay değildir.

 

Biraz daha eğlenceli bir örnek mi? Pazar sabahı kahvaltıya oturuyorsunuz ve herkes eşit olarak bir dilim ekmek, bir kaşık bal ve bir fincan çay alıyor. Ama çay tiryakisi olan büyükbabanız, bir bardak çayla yetinemez. O yüzden eşitlik bir kenara çekilip adalete yol vermek zorunda kalır: “Bu evde çayı en çok seven kim? E hadi bakalım, onun bardağı biraz daha dolsun!” Ama bu kez de masadaki diğerleri, “O halde benim fincanım neden yarım kaldı?” diye itiraz eder. İşte pazar sabahlarının tatlı telaşı burada başlar.

 

Adalet mi, Eşitlik mi? Pazar Sabahlarının Bilgeliği...

Pazar sabahı, her şeyden önce sakinlik demektir. Ama sakinliğin ortasında, eşitlik ve adalet üzerine düşünmek eğlenceli bir oyun olabilir. Eşitlik kulağa düzenli ve huzurlu gelir: “Herkese aynı!” Adalet ise biraz karmaşık ama daha insancıldır: “Herkese ihtiyacına göre!”

Hayat aslında bu iki kavramı dengede tutmaya çalışmaktan ibaret değil mi?

Sadece sofrada değil, her yerde. Mesela, bir kediyle bir köpeğin önüne aynı mama kabını koysanız, biri doyar, diğeri aç kalır. Adalet, “Kediyi ayrı, köpeği ayrı doyuralım,” der. Ama unutmayın, kediniz mamasını bitirdiği gibi köpeğin tabağına da göz dikebilir. İşte bu yüzden, pazar sabahı biraz adalet, biraz eşitlik ama bolca kahkaha gerekir.

 

Sonuç: Pazar Günü Felsefesi...

Sonuçta, bu güzel pazar sabahında adalet ve eşitlik arasındaki ince farkları tartışmak hoş bir zihin egzersizi olabilir. Ama günün sonunda şunu unutmayın: Ne eşitlik ne de adalet, bir fincan kahveyle yapılan güzel bir sohbetin yerini tutamaz. Hayatın en güzel yanı, bu tatlı dengesizliklerin bize anlatacak hikayeler bırakmasıdır.

O yüzden, bugün pazar sabahının tadını çıkarın. Sofranızda bir dilim daha fazla poğaça yiyen biri varsa, bırakın yesin. Çünkü bazen adalet ve eşitlik arasında gidip gelirken unuttuğumuz şey, o sofranın keyfini birlikte çıkarabilmek.

 

Bir fincan kahve ve bolca gülümsemeyle güzel bir pazar dilerim!




Bu haber 20990 defa okunmuştur.


Etiketler :

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Aslının Günlüğü Haberleri

YAZARLAR
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI