ANTALYA - İSTANBUL - Türk müziğinin köklü ve saygın isimlerinden Engin Evin, yıllardır sürdürdüğü başarılı kariyerine iki şehir arasında kurduğu özel dengeyle yön veriyor. Antalya'da huzurlu bir yaşam sürmesine rağmen, sanatının merkezi olarak gördüğü İstanbul'daki müzik çalışmalarına aralıksız devam eden Evin, kendine özgü duruşu ve ödünsüz kalite anlayışıyla takdir topluyor.

Antalya'daki müzikseverlerin yakından tanıdığı ve severek dinlediği Engin Evin, kentte sadece Konyaaltı'nın gözde canlı müzik mekanı Qbık'te sahne almayı tercih ediyor. Antalya'dan gelen diğer sahne tekliflerini nazikçe geri çeviren sanatçı, bu tercihinin ardındaki nedeni "Benim müziğimi İstanbul hak ediyor" sözleriyle açıklıyor. Evin, Antalya'daki dinleyicileriyle kurduğu özel bağı korurken, sanatsal üretiminin ve performanslarının İstanbul'un canlı ve rekabetçi müzik ortamında daha geniş yankı bulduğuna inanıyor. Sanatçı, "Evim Antalya'da, işim İstanbul'da" diyerek iki şehir arasındaki bu özel dengeyi özetliyor.

İstanbul'daki müzik kariyerine büyük bir özenle devam eden Engin Evin, geçtiğimiz hafta şehrin en prestijli caz kulüplerinden biri olan Nardis Jazz Club'da unutulmaz bir konsere imza attı. Cazın seçkin dinleyicilerinin ve müzik eleştirmenlerinin yoğun ilgi gösterdiği bu performansta, Evin kendine has vokal tekniği ve derinlemesine yorumuyla dinleyicileri adeta büyüledi. Sahnedeki karizması ve müzikal yetkinliğiyle Nardis'in atmosferine damga vuran sanatçı, uzun süre alkışlandı ve performansı müzik çevrelerinde övgüyle karşılandı.

Yıllardır müzik piyasasında kendine özgü bir çizgi oluşturan Engin Evin'in, yaşamını Antalya'da sürdürmesine rağmen İstanbul'un kalbindeki önemli müzik merkezlerinde düzenli olarak sahne alması, sanatçının geniş bir hayran kitlesine ulaşmasını sağlıyor. Hem Ege'nin incisi Antalya'daki sadık dinleyicileriyle güçlü bir bağ kuran hem de metropol İstanbul'un dinamik müzik ortamında varlığını sürdüren Evin, müzik kariyerindeki istikrarı ve sanatsal üretkenliğiyle örnek teşkil ediyor.

Engin Evin'in müzikal yolculuğu, sanatın ve yaşamın farklı coğrafyalarda nasıl harmanlanabileceğinin etkileyici bir örneğini sunuyor. Antalya'nın huzur veren atmosferinden beslenen sanatçı, İstanbul'un enerjisiyle sahnelere taşıdığı müziğiyle dinleyicilerin kalplerinde özel bir yer ediniyor.